Malumunuz 9 Temmuz itibariyle yürüttüğü hükümet kurma çalışmaları sonuçsuz kalan başbakan Ahmet Davutoğlu görevi iade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğanın bu görevi başka birisine verip vermeyeceği ise yeni tartışma konusu.
Malum Kılıçdaroğlu ve onun CHP’si koltuk sevdalısı olmadıklarını söylemelerine rağmen anayasal teamüllerin cumhurbaşkanının kendilerini görevlendirmesi gerektiğini düşünüyorlar.
Bu gündem arasında şehit haberleri ve bebek katili PKK’nın Türk güvenlik güçleri ve kurumlarına düzenlediği terör saldırıları da hız kesmeden devam ediyor.
Bu olayların yaşandığı memleketin cumhurbaşkanı ise Rize’nin kuş uçmaz kervan geçmez dağlarında cami açıp keklik uçuruyor.
Tüh! bakın kendi kendime tezata düştüm.
Kuş uçmaz kervan geçmez olur mu?
Kuş ta uçuyor kervan da geçiyor.
Hem de cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından şemsiye ile dürtülen ve daha sonra kendisine gelmeyen kekliklerin kümese giren birisi tarafından alınıp cumhurbaşkanına verilmesi üzerine uçuyormuş.
Anlayacağınız kuşlara da rahat yok, dürtülmeye devam!
Zaten hayvanat alemi sayın cumhurbaşkanını bir türlü sevemedi.
Önce Cihan isimli at şimdi de boyalı-havuz medyasının henüz isim koyamadığı “Kuş Keklik.”
Bu kuş uçurma eyleminden sonra ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Şemdinli’de şehit olan Başkomiser Ahmet Çamur’un Trabzon Çaykara’daki cenaze törenine katıldı.
İngilizler’in “Oh my god!” biz şanlı Türklerin ise “Aman Allahım” diyeceği cinsten bir durum.
Adamın evladı vatan savunmasında kahpece şehit düşmüş tabutun dibinde yere oturmuş acısını yaşıyor, cumhurbaşkanımız ise bir eline mikrofonu almış diğer elini de koymuş tabutun üzerine “Vatan-Millet-Sakarya” edebiyatı yapıyor.
Karşısında da siyasete ısındırmaya çalıştığı aynı zamanda milletvekili olan biricik damadı Berat Albayrak kardeşimiz!
Aslında ona diyor ki; “Bak evladım bu millet için şehit olanlar, canını, kanını seve seve verecek olanlar var zaten.
Sen onlardan olma, onlar ölsün sen para kazan torunlarımı büyüt.
Ama onları da iyi tanı, çünkü onlar senin seçmenlerin.
Günü geldiğinde geçersin karşılarına iki “Vatan-Millet-Sakarya” edebiyatı yaparsın, iki satır Yasin, beş satır Elham okursun, iki damla da gözyaşı dökersin acı macı kalmaz hepsini unuturlar.
Bu işler bu kadar kolaydır.”
Oysa aynı cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, başbakanlığı döneminde vatan evlatlarının cenazelerinde kederli ailelerinin yanında tekbir getirip kortej oluşturan ülkücü gençlere ve dolayısıyla MHP camiasına “şehit cenazelerinde şov yapıyorlar, şehit cenazeleri siyaset yapılacak yerler değildir” diyerek içerlemiş ve bu konuyu ülke gündemine taşımıştı. Bu hareketiyle ülkücülerin şehit cenazelerine gitmelerini sert ve yakışıksız bir uslupla tenkit etmişti.
Ne diyelim, Allah geçinden versin bir gün emri hak vaki olur da sayın cumhurbaşkanı da hakkın rahmetine kavuştuğunda, inşallah arkasından mikrofonu eline alıp ailesinin ve sevenlerinin gözlerinin içine baka baka onlara teselli verecek birileri olur. 19ağustos15,ümraniye