İstanbul Sarıyer’de akıllara durgunluk veren bir olay meydana geldi. Gecenin kör saatinde kapısına dayanan kadın ve adam tarafından saldırıya uğrayan mağdur genç soluğu emniyette aldı.
GECENİN 3’ÜNDE ŞARJ ETMEK İSTEDİ
Olay Mart ayında meydana geldi. Gece saat 03:00 sıralarında müşteki Semi M. ikametindeyken kapısı çaldı. Kapıyı açan müşteki karşısında şüpheli Gökçe S.’yi gördü. Gökçe S., Semi’ye telefonunu şarj etmek istediğini söyledi. Genç adam ise şüpheli kadını reddetti.
Bunun üzerine şüpheli kadın bir anda ağır hakaret içerikli sözlerle Semi’ye bağırmaya başladı. Semi M. hemen kapıyı kapatarak 155 polis imdat hattını aradı. O sırada Gökçe S., kapıyı tekmelemeye başladı. Kapıyı açan müştekiyi de tekmeleyen Gökçe S., diğer şüpheli Ümit Caner K. ile bir anda eve girdi.
Şüpheli Ümit Caner K., Semi M.’yi iterek yere düşürdü, belinden silah çıkarmaya çalışarak ölümle tehdit etti ve Semi M.’nin telefonunu almaya çalıştı. Semi M., en sonunda şüphelileri iterek dışarıya çıkardı.
“4 GÜN ÖNCE KEŞİF YAPTILAR”
Şüphelilerden şikâyetçi olan genç adam, şüphelilerin olaydan dört gün önce ikametinin önünde kendisine adres sorduklarını hatırladığı ve bu sayede şüphelilerin keşif yaptığı kanısına vardığını beyan etti. Şüpheliler kolluk ifadelerinde; olay gecesi birlikte akşam yemeğine çıkmış olduklarını, alkollü oldukları için yaşanan olayları hatırlamadıklarını, müştekiyi tanımadıklarını beyan etti.
DAVA AÇILDI
Olayla ilgili yürütülen soruşturma sonucunda İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca iddianame düzenlendi. Hazırlanan iddianamede, şüphelilerin eylem ve fikir birliği içerisinde ortak hareket ederek suç işledikleri yönünde kamu davasını gerektirir yeterli şüphe ve delilin oluştuğu kaydedildi.
Gökçe S.’nin ‘Hakaret’, ‘Silahla, birden fazla kişi ile birlikte konutta geceleyin yağmaya teşebbüs’ suçlarından, Ümit Caner K.’nın ise ‘Silahla, birden fazla kişi ile birlikte konutta geceleyin yağmaya teşebbüs’ suçundan cezalandırılması talep edildi. Şüpheliler ilerleyen günlerde İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıkacak.