Yeni Türkiye sloganıyla gelenlerin eskimesiyle Türkiye’de yeni bir siyasal düzen oluşmaya/oluşturulmaya başlandı.
Önce Mustafa Sarıgül, Muharrem İnce ile CHP’de daha sonraki dönemde ise Koray Aydın, Ümit Özdağ ile MHP’de yapılmak istenen can sıkma operasyonları nihayetinde bugün CHP’de kaset skandalı ile giden eski genel başkan Deniz Baykal ve MHP’de milletvekili seçilseydim böyle bir adaylık sürecine hiç girmezdim diyen Meral Akşener’e kadar geldi.
Gazeteci Ahmet Hakanın CNN Türk televizyonundaki tarafsız bölge programını izliyorum.
Birden konu programın başlama saatinden 2 buçuk saat sonra neredeyse bitimine yakın CHP’de ki liderlik yarışına geldi.
Ahmet Hakan’ın “Kılıçdaroğlu’na çekil çağrısı mı yapıyorsunuz” sorusuna “çok kaba bir soru bu bunu sormaya hakkınız yok” diyerek cevap veren Baykal sonrasında başlıyor genel başkanını övmeye.
“Partimizin en sıkıntılı olduğu bir dönemde –ki bu sıkıntılı dönemin başrol oyuncusu sayın Baykal’dır- gayet iyi niyetle ve sorumluluk duygusu ile partimizin başına geçti ve halkla ilişkiler konusunda olsun, CHP’nin halk nezdindeki algılanması konusunda olsun bir çok faydalarda bulunmuştur kendisi” diyerek.
İşin enteresan boyutu ise şu.
Nedense sonrasında anında şöyle bir cümle kuruyor izleyicilere Sayın Baykal.
“Önümüzde kritik bir dönem var yaklaşık 3 buçuk yıl sonraki seçimler.
Ve biz CHP olarak bu seçimlere kadar ki süreci bu yapıyla götüremeyiz, bu yapının artık geride kalması lazım.”
Yani herhalde bir nevi tasfiyeden bahsediyor.
Sonrasında da bağlıyor cümlesini sayın Baykal: “Bu doğrultudaki en büyük görev Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na düşer.”
Çok enteresan.
Sen önce sev okşa adamı, sonrasında bas tokadı.
Ben bir şey anlamadım.
Aptal sanmayın beni dediklerinden bir şey anlamadım, yaptığını çok iyi ve net anladım.
Yaptığı şuydu Sayın Baykal’ın.
“Hazır ortalık toz dumanken CHP’yi biraz kongre telaşına sokayım benden büyük muhalif bir genel başkan adayı mı olur benim partimde.
Zaten olabilecek en iyi aday Meral Akşener’de MHP’ yi oyalarken bende burada CHP’yi oyalayayım.
Tayyip beyde artık savaşa mı girer haritayı mı değiştirir, başkanlığa mı geçer ne yaparsa yapsın orasını Allah bilir.”
Farkında mısınız sevgili okurlarım bir şeyler aynı anda cereyan etmeye başladı.
Önceki zamanlarda tasarlanan ve planlanan oyunlar, senaryolar zamanı geldiği zaman yine çooook öncelerden seçilmiş aktörlere oynatılıyor.
Hiç değişmiyor bu kural.
Siz yukarıya bakarak ipte gezinen cambazı seyredin biz alttan işimize bakalım mantığı yine devrede.
Şimdi bir de işin AKP boyutu var ki evlere şenlik.
Yine eskilerden bazıları ortaya atlayıp birden dikkat dağıtmayı başardı ve bütün medya ve medyacılar bölünecekler, 5 parti çıkacak gibi cümleler kurmaya başladılar.
Bakın AKP bile karıştırılmaya çalışılıyor.
Bu hesaplar tutarsa emin olun ne memleket ne cumhuriyet ne de millet kalacak.
Geçmişte dost meclislerinde 2023 yılında Türkiye Cumhuriyeti diye bir devlet olmayacak dediğimde aynen şu tabiri kullanmıştım.
“Başkanlık sistemine geçilirse bu ülkenin adı da kurucusu da parası da marşı da değişecek.”
Açıklaması da şuydu söylediğimin.
Birileri boşuna Yeni Türkiye demiyor, birileri boşuna otoyollarına, Adalet Saraylarına Anadolu ismini koymuyor.
Vardır muhakkak bir sebebi iyi düşünün
Önceki zamanlarda tasarlanan ve planlanan oyunlar senaryolar zamanı geldiği zaman yine çooook öncelerden seçilmiş aktörlere oynatılıyor demiştim yazımın önceki satırlarında.
Birileri önceki zamanlarda planladığı oyunları oynarken biz de gelecek zamanda düşünüp hiçbirine prim vermeyelim.
Nasıl mı olacak o “gelecek zamanda düşünmek.”
Aşağıda verdiğim link zannedersem biraz bilgi verir size.
Vesselam.
https://www.youtube.com/watch?v=Nx-3SlfxmCQ