Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden Prof. Dr. Yalçın Karatepe, yurttaşın TL’ye güvenmediğine işaret ederek, “Şimdi vergi uygulayarak döviz ve altın almanın maliyetini piyasa fiyatından yüzde 1 daha pahalı hale getirmek caydırıcı olur mu? olmaz.
Bunun yol açacağı en büyük risk vergiden kaçınmak isteyenlerin işlemlerini kuyumcu vb. yerler üzerinden yaparak paralarını kayıt dışına çıkarmak olacaktır” dedi.
Koronavirüs salgının ekonomik boyutu ne kadar derin olacak, nasıl bir bedel ödeyeceğiz?
Türkiye ekonomisi koronavirüs salgın dönemine çok bozuk olan ekonomik göstergelerle girdi. Yüksek işsizlik, enflasyon, sermaye çıkışı, kötü seyreden ekonomik büyüme, artmış olan riskler vs. Salgın ile birlikte zaten bozuk olan göstergeler çok daha fazla bozulmaya başladı. Türkiye’nin ikinci çeyrek büyüme rakamı açıklandığında çok yüksek bir küçülme yaşandığını göreceğiz. Ülkede çok sayıda işyerinin çok zorda olduğunu biliyoruz. Bunun sonucu olarak yüksek sayıda iflasların olması şaşırtıcı olmayacaktır. Çünkü işletmelerin, özellikle küçük işletmelerin çalışma sermayeleri yok. İşler de durunca bu işletmeler oldukça zora düştü. Pek çoğu bu dönemi atlatamayacaktır.
Krizde en büyük bedeli çalışanlar ödeyecek, yıl sonu ekonomik büyüme ve işsizlik rakamları ne olur?
İşsizlik Türkiye’nin en temel ekonomik sorunudur. Vatandaşların önemli bir kısmı iş gücüne dâhil bile edilmiyor. Buna rağmen açıklanan oran yine de yüzde 13.8 ve yüksek. Bir de buna işsizlik verilerine dâhil etmedikleri “iş aramayan ancak iş olursa çalışmaya hazır” olarak tanımladıklarını eklediğimizde kriz öncesi dönemde geniş tanımlı işsizliğin yüzde 20’nin üzerinde olduğunu görürüz. Şimdi bunun üstüne bir de kapatılan işyerleri, düşen üretim vb nedeniyle işini kaybedenleri de eklediğimizde şu an ülkede işsizlik oranının yüzde 30’lar civarında olduğunu tahmin ediyorum. Ancak bu döneme ilişkin veriler açıklandığında TÜİK’in verilerinde bu oranları görmeyeceğiz.