Pınar GÜLTEKİN!
27 yaşında, kahkahaları, umutları ve hayalleri olan güzel bir kadın. Her kadın kadar güzel. Kadın
dediğin güzel!
Öldürüldü…
Kendisinden daha güçlü olan, onu kendisinin(!) sanan bir erkek tarafından önce bayılana kadar
dövüldü, sonra o erkek tarafından boğuldu, bir varile sığdırılıp kenara atıldı.
PINAR GÜLTEKİN!
27 yaşında, gülerken gözleriyle gülen bir kadındı! Arkasından ölümünü tartıştılar. AMA ile ÇÜNKÜ ile
başlayan cümlelerle sebepler arayıp, YAPMASAYDI ile OLMASAYDI ile cümleler bitirip bahaneler
buldular. Oysa PINAR GÜLTEKİN, 27 yaşındaydı ve bu gezegene güzellikler katmaya devam edecekti.
Öldürülmenin bahanesi olmadığını bilmeleri gerekirdi. İçleri kirlenmişti, gözleri kararmıştı
göremediler.
Ben EZGİ KARAKUŞ!
29 yaşındayım. Kahkahalarım, umutlarım ve hayallerim var. Bir gün benden güçlü olan ve beni
kendisinin(!) sanan bir erkek tarafından öldürülebilirim. Hatta ve hatta beni hiç tanımayan yolda
geçerken görmüş biri kıyafetim yüzünden beni beğenmeyip saldırabilir ya da aksine beni beğenip
tecavüz edip öldürebilir. Ve siz bunu okurken “Evet, olabilir.” diyeceksiniz. Çünkü; normalleştirdiler
hayatımızda. Kadına yaşatılan her şeyi normalleştirdiler. “Kahkaha atmamalı kadın, kadın dediğin
gece sokağa çıkmamalı, kadınla erkek hiç eşit olur mu fıtrat bu değil!” dediler. Sonra da bizi
öldürdüler. Bizi amma çok öldürdüler. Bizi öldürme gücünü, aklını bu cümleleri kuranlar verdiler.
Onlar cesaretlendirdiler!
BEN EZGİ KARAKUŞ! 29 YAŞINDAYIM!
Herkes gibi benim de kendime örnek aldığım insanlar oldu ama bir kadın olarak en çok kendi annemi
örnek aldım. Bu gezegenin Türkiyesinde tek başına 2 evlat büyüten annemi. Başı dik, göğsü dik
annemi. Kadın gibi kadın annemi! Bir erkek kardeşim var. Onunla beni hiç ayırmadı. “O erkek yapar.”
değil “Nasıl mutluysan öyle yap kızım! Sen yaparsın.” diyerek büyüttü. Annem bunu yaparken de
dedem her zaman arkamda durdu. Kim ne derse desin “Benim kızım ne yapacağını bilir.” dedi ve beni
sevdi. Sevgiyle büyüdüm ben. Özgüvenle büyüdüm. Ne yapacağımı kendim bilerek büyüdüm.
İstediğimi yapacağımdan emin olarak büyüdüm.
Yarın bir gün şunu duyabilirsiniz;
EZGİ KARAKUŞ 29 yaşındaydı, kahkahalarla güler, erkeklerle de vakit geçirirdi. Bir erkek tarafından
çok sevildi ancak karşılık vermediği için öldürüldü. SEVİLDİĞİ İÇİN ÖLDÜRÜLDÜ. Sevgi içinde acıyı
barındırmaz. Bu bir yalan. İnsan seviyorum dediğine hiçbir acıyı yaşatmaz. Sonra da şunu
duyabilirsiniz; “Ama o da erkeklerle gezmeseydi. Çünkü; o da her gece bir yerlere gitmeseydi. YAHU
KADIN DEDİĞİN DE KAHKAHALARLA GÜLMESEYDİ.” Oysa bana gülmeyi bir kadın öğretti, herkesle
arkadaş olup sevmeyi ise o kadını büyüten bir adam öğretti.
Ben EZGİ KARAKUŞ!
29 yaşındayım ve söz veriyorum.
İçimden geldiği kadar özgür yaşayacağım. Kahkahalarımdan vazgeçmeyeceğim, umutlarım hep
kalacak ve hayallerimin peşinden koşacağım. Öldürülürüm korkusuyla, biri beni incitir korkusuyla asla
yaşamayacağım. Kendime olan güvenimi kaybetmeyeceğim. Ben bir kadınım ve her şeyi
başarabilirim. Ben bir kadınım ve içimden geldiği gibi olabilirim. Ölümden bugüne kadar korkmadığım
gibi bundan sonra da korkmayacağım. Ancak; birinin kendinde beni öldürme hakkı olduğunu
düşünebilecek kadar canileşmiş olmasından korkuyorum. İnsanlığın bu kadar canileşmiş olmasından
korkuyorum.
Yinede ; öldürülen her kadın için dün olduğu gibi, bugün yaşadığım gibi yaşayacağım. Başım dik
kadınlığımdan gurur duyarak, korkusuzca!
Ben EZGİ KARAKUŞ!
29 yaşındayım ve henüz bir erkek tarafından şiddet görmedim, öldürülmedim. Ama sadece bu yıl
resmi olarak 118 kadın öldürüldü. Kendi içimde birçok kez öldüm. Lütfen; annelerinizin, eşlerinizin,
kardeşlerinizin ve evlatlarınızın öldürülmesine sessiz kalmayın. Çünkü; unutmayın bugün sustuklarınız
yarın sizin yakınlarınız olacak. Lütfen; bir gün beni öldürebilecek insanların bu cesaretini yok etmek
için sesinizi çıkarın. Çünkü; ben henüz ölmek istemiyorum ve siz susarsanız yarın ben ölmüş
olacağım….