Affınıza sığınarak hay sizin algınıza diye başlamak istiyorum bu yazıma.
Mankurtlaşmış* beyinlerin söyleneni anlayamaması son derece doğal bir sonuçtur.
Okuduğunu, dinlediğini, gördüğü ve duyduğunu kendi iradesi dışında bazı özel yöntemlerle idrak edemeyen toplumlarda bugün yaşadığımız gibi tartışmalar her zaman olacaktır.
Devletin tepesindeki kimselerin +18’lik seçim kampanya döneminde ettikleri küfür ve hakaretleri unutan yurdum insanı 2 gündür MHP grup başkan vekili Yusuf Halaçoğlu’nun kaynağını belirterek yaptığı bir benzetme cümlesine takılmış durumda.
Birbirine ana avrat söven AKP ve CHP’liler bir oldular, Halaçoğlu’nun söyledikleri üzerinden oy avcılığına düştüler.
TBMM’nde yapmış olduğu basın toplantısında CHP’nin TBMM başkan adayı Deniz Baykal’ı neden desteklemediklerine açıklık getirmek için konuşurken ne diyordu Halaçoğlu?
“…biz eğer sayın Baykal’ı desteklemiş olsaydık bu defa da aynen kamuoyunda şunlar yansıtılacaktı. ‘Siz Baykal’ı seçtiniz bir muhalif adı altında AKP’nin tabiriyle dinsiz bir partinin inançsız bir partinin adamını seçtirdiniz’ diye yine bize yükleneceklerdi. Biz de diyoruz ki ‘biz kendi adayımızı ortaya koyduk. Ekmeleddin İhsanoğlu. Kimdir Ekmeleddin İhsanoğlu? ‘Cumhuriyet Halk Partisi’nin bizim önerdiğimiz çatı aday çerçevesindeki bize cumhurbaşkanı olarak sunduğu adaydı’…”
Şimdi göz var izan var.
Bu sözlerden nasıl oluyorda, hangi haleti ruhiyeyle sayın Halaçoğlu’nun CHP’ye ‘dinsiz bir parti’ dediği anlamı çıkıyor?
Halaçoğlu diyor ki; ‘Siz Baykal’ı seçtiniz bir muhalif adı altında AKP’nin TABİRİYLE DİNSİZ BİR PARTİNİN İNANÇSIZ BİR PARTİNİN ADAMINI SEÇTİRDİNİZ’ diye yine bize yükleneceklerdi.
Sizin algı kanallarınızda ya bir arıza var ya da bu işin suyunu çıkarıp bu milletin başını döndürmeye uğraşıyorsunuz.
Açık ve net olarak canlı yayında Ankara’yı parsel parsel sattığını söylediği partisinin Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı olan İ. Melih Gökçek’e 8 Haziran sabahı hesap soracağını belirten ve 9 haziran sabahı ünlü dansöz Nesrin Topkapı edasıyla kıvırtarak ‘ben böyle bir söz söylemedim’ diyen Bülent Arınç bu kavganın neresindedir?
Veya sayın cumhurbaşkanının muhteşem sarayından inipte halkın arasına karışarak Van’da ‘bunların kabesi şaşmış, bunların kabesi Mekke değil Taksim olmuş’ dediği HDP ve CHP bu dinli-dinsiz tartışmasının neresine koyulmalıdır?
* * *
Kıymetli okurlarım; Bu toplum öyle bir hale getirildi ki hani derler ya ‘lafı münasip bir yerinden anlama’ diye tam o durumdayız.
Basının yardımıyla tam da bu tabir gediğine oturtulmuş güzel yurdumun insanları arasında.
Yani laf münasip bir yerinden anlanmıştır.
Hoş anlama zeka yaşının 14 olduğu bir toplumda olan biteni de çok irdelememek lazım aslında.
* * *
Meclis başkanının seçildiği gün bir sohbet esnasında MHP’nin yüzde 40 oy olan AKP adayını mı yoksa MHP’ye geçmesi zayıf olan yüzde 38 lik bir CHP-HDP oyunumu tercih edeceğini soran bir arkadaşıma ‘tabiki MHP’ye taban yakınlığı olan AKP adayını’ tercih eder demiştim.
Nitekim MHP taban yakınlığı ile beraber tabiki mesaj verme adına AKP adayı lehine bir karar alıp uygulamalıydı ve öylede yaptı.
Aksi düşünülemezdi bile.
Ne yani adı sanı duyulmamışken dönemin başbakanı Özal tarafından dağdaki 3-5 çapulcu denen terör örgütü PKK’nın temsilcilerini meclise sokup alkışlayan CHP’nin adayına mı oy verseydiler?
* * *
Kasım ayı gibi erken seçimin çokça konuşulduğu bir seçim sonrası dönemde özellikle Milliyetçi kesimin MHP’nin dolayısıyla Devlet Bahçeli’nin siyasi manevralarını çok iyi okuyup analiz ederek topluma anlatması gerekiyor.
* Mankurt: Geçmişine dair ne varsa unutan, sadece bedensel fonksiyonları çalışan, efendisinin sözünden dışarı çıkmayan robotlaşmış insan.