MHP ve ülkücüler herkesin takdiridir ki Türk siyaset hayatında önemli bir yere sahiptir.
Gerek 1980 öncesi gerekse son dönem siyaseti itibariyle Türk siyasetinde her şekilde var olan MHP son günlerde siyaset kulislerinde en çok konuşulan konuların başında geliyor.
MHP de değişim isteyen parti içi muhalefet 1 Kasım 2015 seçimlerinden sonra Meral Akşener önderliğinde yoğunlaştığı görünen bir olağanüstü kongre hareketi başlatmış ve mahkemece atanan Çağrı Heyetinin kararıyla şimdilik başarılı da olmuştur.
Geçtiğimiz Salı günü Çağrı Heyetinin olağanüstü kongre için 15 Mayıs tarihini işaret etmesi muhalifleri heyecanlandırmış ve tam gaz çalışmalara hız verdirmiştir.
Bu durum karşısında grup toplantısı sonrasında uzatılan mikrofonu “olağanüstü kongre toplanmayacak bizim kongre kararımız 2017 Mart ayı olarak açıklanmıştır” diyerek kesin bir ifade kullanarak belirten MHP Genel Başkanı Bahçeli partinin sözcülüğünü ekranlarda Cemal Enginyurt’a Genel Merkezde ise Semih Yalçın’a bırakmıştır.
Eylemsel güç noktasında potansiyel olan ülkücüler ülkenin bölünmez bütünlüğünü tehlike altında gördüklerinde sıkı sıkı kenetlenirken parti bütünlüğü noktasında aynı hassasiyeti gösteremeyerek MHP’yi mahkeme salonlarına kadar düşürmüşlerdir.
Parti içi muhalefet tarafından başarısız ilan edilerek partiyi iyi idare edemediği gerekçesiyle istifaya davet edilen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli karşıtları acaba Bahçeli’nin göremediği neyi görerek bunu söylemektedirler bu bir muammadır benim zihnimde.
Eğer MHP bugün başarısızsa 1995 yılına kadar seçime giren cennet mekân başbuğumda mı hiç başarılı olamadı mı size göre?
Çünkü Rahmetli Başbuğ Alparslan Türkeş’in MHP si tek başına girdiği hiçbir seçimde yüzde 8.18’lik oranı geçemedi.
15 yıldır memleketi her türlü milliyetçiliği ayaklar altına alarak yöneten AKP ile koalisyon kurmamak size göre başarısızlıksa buna bir şey diyemem.
AKP iktidarlarının ülkeye yeni yeni isimler takarak Türkiye’yi MHP ve ülkücü harekete 180 derece ters bir yönde yönetmesi sonucu gerek terör-iç siyaset gerekse komşularımızla olan ilişkilerimiz-dış siyaset noktasında ne hale getirdiği gün gibi ortadadır.
Ekonomiyi söylemiyorum bile.
Hal böyleyken; MHP’yi bu pisliğe bulaştırmayan parti üst yönetimi için “MHP’yi hükümete sokmadı oy oranımızı ve milletvekili sayımızı yarı yarıya düşürdü” demenin açıklaması nasıl olacaktır?
Bütün siyasi tecrübelerim ve yaşamışlıklarımdan arınarak bir soru sormak istiyorum sizlere.
13 Şubat 1999 tarihinde enteresan bir operasyonla yakalanıp İmralı’da ceza evine konulan bebek katili Apo’nun asılamamasını MHP ye mal eden bir algının 7 Haziran seçimleri sonrasında kurulacak bir koalisyon hükümetinde hükümet ortağı olan MHP’yi bugün yaşanan terör olaylarıyla bağdaştırıp “bu kadar şehit olan askerin ve polisin sebebi sizsiniz, bu kadar karmaşanın sebebi sizin iktidarınızdır” suçlamasını yöneltmeyeceğini bana kim garanti edebilir?
Buradaki amacım kimin neden nereye talip olduğunu sorgulamak değil bu beni ilgilendirmez isteyen istediği yere talip olur.
Benim burada asıl sorguladığım mesele şu; Suç isnat edilen kurum veya şahısların neye göre suçlandığı veya yetersiz bulunduğu.
Siyaset sonuç oyunudur.
Siyasette oranlar konuşur.
Ancak bir yere talip olduğun zaman konjonktür, ayna ve ben üçlemesini çok iyi yapmalı insan.
Yoksa “bu yapamıyor ben daha iyi yaparım” diyen herkes ortaya çıksa vay bu memleketin haline.
Eğer yapamamanın ölçüsü iktidara gelememekse ortaya atılan her adaya şunu sorarım, cennet mekan başbuğum bu partiyi ne zaman sizin istediğiniz gibi iktidara taşıyabildi?
Sizce Başbuğ Alparslan Türkeş’te başarısız mıydı?
Sizin önermenize göre başbuğ hiç başarılı olamadı o zaman!
Hadi madem başbuğun evlatlarısınız onun gibi yapın.
Teşkilatınızın içinde kalın ve liderinize davanıza sadık olun.
Normal kongre zamanını bekleyin delegasyonunuzu yapın partinizi ve o çok sevdiğiniz davanızı mahkeme kapılarında elaleme daha fazla rezil etmeyin.
Ne diyor cennet mekan başbuğum; Ağaçtan kopan yaprağın akıbetini rüzgar belirler.
Başbuğunuzun dediğini yapın ağacın gövdesinden ayrılmayın, uzayan dalları olun veya olmaya çalışın.
Vesselam.