SURİYELİ ALEVİ ANNE
1957’de Suudi Arabistan’daki en büyük inşaat şirketinin sahibi, Yemen göçmeni Muhammed bin Ladin’in 17. çocuğu olarak dünyaya gelen Usame, 4 yaşındaydı ki, babası ile 4. eşi konumundaki, Suriyeli Alevi annesi Alia Ghanem boşandı. Usame annesinin ikinci evliliği ve ikinci evi içinde yetişti. 11 eşten 54 çocuk yapan babası ise Usame 11 yaşındayken bir helikopter kazasında öldü.
En büyük oğlu Usame’nin fotoğraflarıyla donattığı salonda hayattaki iki oğlu Ahmed ile Hasan ve ikinci eşi Muhammed el Attas ile birlikte Chulov’u kabul eden Alia Ghanem, Kaide liderinin ‘yolunu kaybetmiş evlat’ olarak portresini çizdi.
ABD’nin New York kentindeki Dünya Ticaret Merkezi’ne 17 yıl önce düzenlenen saldırının sorumlusu Usame Bin Ladin’di. Bin Ladin’in annesi Aliye Hanım, ilk kez The Guardian’dan Martin Chulov’a konuştu. Chulov’un “annesinin yolunu şaşırmış, hala sevdiği evladı” olarak tarif ettiği Bin Ladin’i olduğu kişiye dönüştüren, Ghanem’e göre Cidde’de üniversite okuduğu sırada tanıştığı arkadaşlarıydı: “20’li yaşlarının başında büyük ölçüde beynini yıkayacak olan kişilerle tanışana kadar son derece iyi bir çocuktu. Kendisine hep, onlardan uzak durmasını söylerdim, o ise beni sevdiği için, onlarla beraber ne yaptıklarını bana hiç anlatmazdı.
Usame Bin Ladin, daha sonra akıl hocası olarak göreceği Müslüman Kardeşler üyesi Abdullah Azzam ile de Abdülaziz Üniversitesi’nde okurken tanışacaktı.
Oğlunun 1980’lerin başında, Rus işgaline karşı savaşmak için Afganistan’a gittiğini anlatan anne Hanım, bu sırada, oğlunun yokluğunu çok hissettiğini, bu süreçte çok zorlanmış olduğunu söyledi: “O zamanlar, onunla tanışan herkes kendisine saygı duyuyordu.”
Bin Ladin’in çekingen biri olduğunu ve akademik anlamda başarılı olduğunu söyleyen Hanım oğluyla ilgili olarak şu ifadeleri kullandı: “Son derece disiplinliydi. Dersleri çok iyiydi. Çalışmayı çok severdi. Tüm parasını Afganistan için harcıyor, bunu aile şirketi kisvesinde yapıyordu.”
Hanım, görüşmecinin, oğlunun bir cihatçı olabileceğinden yana hiç şüphe duyup duymadığı şeklindeki sorusuna karşılık, böyle bir şeyin aklının ucundan bile geçmemiş olduğunu söyledi. Hanım, bunu öğrendiğinde kendisini nasıl hissettiği sorusuna ise “Çok üzüldük. Bunların hiçbirinin olmasını istemezdim Her şeyi elinin tersiyle itti, ne diye yaptı bunu?” diye yanıt verdi.
Ailenin Bin Ladin’i en son 1999 yılında, Afganistan’ın Kandahar şehrinin yakınlarında, Rusların elinden alınmış bir askeri üste gördüğü, Hanım’ın, bu görüşmeyle ilgili olarak “Bizi ağırlamaktan çok hoşnuttu, her gün bize etrafı gezdiriyordu” şeklindeki sözleri aktarıldı.
‘EYLEMLERİNDEN UTANÇ DUYUYORUZ’
Ahmed, ABD’yi vuran 11 Eylül saldırılarının haberleri gelir gelmez gerisinde Usame’nin olduğunu ailenin anladığını, en büyüğünden en küçüğüne bütün kardeşlerinin Usame’nin eylemlerinden utanç duyduğunu ve bunun korkunç sonuçlarıyla karşılaşacaklarını bildiklerini anlattı. Saldırıların ardından Ladin ailesinin tüm üyelerinin Suudi Arabistan’a çağrıldığını, yetkililer tarafından sorgulandığını, resmi gözetim altına alındığını, bir süre seyahat ve ülkeden çıkış yasağına maruz kaldığını belirtti.
11 Eylül saldırılarının üzerinden 17 yıl geçmişken Ladinler Suudi Arabistan içinde ve dışında görece seyahat serbestisine sahip. Bir inşaat imparatorluğuna hükmeden Ladinler, 11 Eylül sonrası kısa süreli mali zorluklar yaşadıktan sonra Suudi Arabistan’ın en zengin ailelerinden biri olmaya devam ediyor.