Haber Ülkesi

Loş bir aydınlık…

Loş bir aydınlık…
Coşkun DURMUŞ
Coşkun DURMUŞ( coskund@haberulkesi.com.tr )
19 Şubat 2019 - 18:39

Bilindiği üzere ülkemizde ve dünyada siyasetin girmediği konuşulmadığı hiçbir kurum, kuruluş ya da yer yok. Bu durumda da siyasetsiz hiçbir iş neredeyse imkânsız gibi.

Mesela; Herhangi bir Belediyede ihaleye gireceksiniz, ya da bir iştirak şirketinde kadro açıldı işe müracaat edeceksiniz, bir yerde çalışıyorsunuz ve bir üst kadroya terfi edeceksiniz vs. her yerde siyaset karşınızda.

Daha bir ay kadar önce bir devlet kurumu işçi alımı yapacak ve müracaatlar iş kura yapılacak sonuçta da kura çekilecek. Vatandaş beni aradı ve eşinin bu iş için müracaat ettiğini ancak torpilleri olmadığını söyleyerek yardım istedi. Ben kendisine kurada ne yapabilirim ki dediğimde ise verdiği cevap çok ilginçti. Geçen yılda bu gibi bir iş için kadro açılmış ve eşi o kadroya da iş kur üzerinden müracaat etmiş ve kura çekilmeden bir gün önce aynı kadroya müracaat eden başka bir tanıdığının sanki kuradan adı çıkmış gibi işe girdiğini ve 15 gün sonra iş başı yapacağını söylemesi ile şaşkına uğramış. Çünkü aynı kadroya o da müracaat etmiş ve daha kuralar bile çekilmeden bu arkadaşı nasıl oluyor da kuradan çıktığını ve atamasının yapılacağını söyleyebilir.  Kura günü geldiğinde kuranın çekileceği salonda toplanan yüzlerce kişi içinde bir grup dikkatini çeker ve bu grup hiç de heyecanlı olmadıkları gibi çevrelerine bakınıp gülüşen sadece biri birleri ile konuşan kişilerden oluşuyordu. İşin tuhafı o tanıdık arkadaşı da onların içindeydi. Kuralar çekildiğinde bizler heyecanla adımızın okunmasını beklerken bir anda arkadaşımın adını duydum ve onun olduğu tarafa doğru baktığımda anladım ki kura mura yok. Kura zaten çekilmiş ve o kimse ile muhatap olmayan grup atanmış. İçimde bir burukluk ve kızgınlık ile eşimin kolundan tuttum ve evime döndüm. İşte sizden bunun için yardım istiyorum. Bu sefer bende o grubun içinde olmak istiyorum. Siz siyasetçisiniz ve sizin bu konuda yapabilecek bir şeyleriniz mutlaka vardır diyerek yardım istemeye devam etti. Bu ısrarlar üzerine tanıdığım birini aradım ve aldığım cevap da bu arkadaşı doğrular nitelikteydi. “Arkadaş önce falan partiye üye olsun ve ilçe başkanından bize bir yazı getirsin” ilginç. Bende aynısını arkadaşa ilettim. Aldığım cevap daha da ilginçti. “Abi biz geçen yıl kayıt olduk o partiye ve tanıdığımız olmadığı için ilçe başkanımızdan o yazıyı alamadık” Anladığımı ve elimden gelen bişey olmadığını belirterek arkadaşa tavsiyelerde bulunarak kapattım telefonu. Ama aklımdan çıkmadı bu konuşma ve kura dan sonra aradım arkadaşı sordum ne oldu? diye, “abi canın sağ olsun bizim hanım bu yılda işsiz. Yine arkamız yok diye kura da adımızda olmadı” Üzüldüm…

Anladım ki cahiliye dönemi, adam kayırmacılık, kadrolaşma çabaları hala devam ediyor ve bu nedenle işi bilen değil adamı olanlar bir yerlere gelerek bu ülkenin aydınlığa çıkması engelleniyor. Öyle ki bu ülkede Makine Mühendisleri araba yıkıyor, Elektronik Mühendisleri kâğıt topluyor, Açık öğretim mezunları devletin makamlarını yönetiyor.  Siyaset her yerde ve her daim geçerli bir torpil. Siyasetçi cahil olunca ülkemin geleceği de onun kafasının içi gibi karanlığa gömülüyor. Partisi falan önemli değil, önemli olan gerçekten bu halkı mı temsil ediyor yoksa belli bir kitleyi mi? Bence vekil seçilmenin, makamlara atanmanın e hatta il ya da ilçe başkanlıklarının dahi eğitim durumları dikkate alınmalı ve her zaman eğitimliden yana tavır alınmalıdır. Okuduğu okulun niteliğine göre de makamlar belirlenmelidir. Yoksa İlahiyat mezunu hazineye, İktisat mezunu turizme atanır güzel ülkem insanı da loş ışıkta gelecek arar.

Loş Bir Aydınlık var ülkemin üzerinde ve ne zaman gün ışığını tam alacak o da belli değil. Bizler ne zaman adam kayırmacılıktan vaz geçeriz, ne zaman kadrolaşmaktan vazgeçeriz işte o zaman iş bilenler makamlarda bilmeyenler de okullarda eğitimde olurlar. Falancanın adamı denildiğinde önümüzü ilikleyip başımızı öne eğdiğimiz günler bittiğinde bu ülkenin üzerine güneş doğacak.

Çocuklarımızı yetiştirirken onlara insanlığı öğretelim. Onlar insan olmayı öğrendiğinde gelecekleri aydınlık olacaktır. Karanlık günler geçmişimizde kaldı, Loş günler bize, Aydınlık günler geleceğimize yani çocuklarımıza nasip olsun.

Sağlıcakla kalın…

Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir, haberleri kopyalamayınız.